Üç Haftalık Ara Tatilde Ne Yapsak?
Üç Haftalık Ara Tatilde Ne Yapsak?
16 Mart’tan bu yana okullar kapalı. Eylül ayında seyreltilmiş şekilde yüz yüze dersler yapıldı ama o da çok sürmedi. Yeni tedbirlerle beraber çocukların dışarı çıkış saatleri sınırlanınca günün yaklaşık 10 saati ekran karşısında geçmeye başladı. Bu durum bir sürü yeni beceri kazandırdı, bir o kadar da dezavantajlı durum yarattı. Çocukların başka çocuklar ve yetişkinlerle bir araya geldiğinde edindiği birçok sosyal ve duygusal beceri, bu süre boyunca ya yerinde saydı ya da gerilerde kaldı. Öğrencilerimden biri, “Okulu çok özledim demişti.” “En çok neyi özledin?” diye sorduğumda “teneffüsleri” dedi. Peki, tüm bu yaşananları aklımızın bir köşesinde tutarak düşünelim. Bu üç haftalık tatilde “Ne yaparsak?” bu süreci daha verimli geçirmeyi sağlayabiliriz.
İşte öneriler:
Sokağa çıkma kısıtlaması olmayan saatlerde düzenli yürüyüşler yapmak,
Her yürüyüşte etrafında gördüğü bir ağacın adını öğrenmek,
Saksıya bir bitki ekmek ve düzenli olarak ona bakım vermek,
Herhangi bir ekran kullanımına ihtiyaç duyulmayan oyunlar üretmek,
Kek, pasta, salata vb. yiyecekler yapmak hatta kendi tarifini geliştirmek,
Yoğurt mayalamak,
Ekmek yapmayı öğrenmek,
Atık maddelerden yeni bir şey tasarlamak,
Kullanmadığımız eşyaları belirlemek ve başkasının işine yarayacağını düşündüklerimizi uygun kişi ya da yerleri bulmak için saklamak,
Bozulmuş, kırılmış eşyaları tamir etmek ya da “Ben bu eşyayı bu haliyle başka nasıl kullanabilirim?” diye düşünerek yeniden tasarlamak,
Öğretmenin önerdiği ya da kendisinin merak ettiği bir kitabın siparişini verip kargonun gelmesini beklemek,
Okuduğu kitap ile ilgili duygu düşüncelerini paylaşmak,
Mümkün olduğunca ekrandan uzak durmak ama güzel bir filmi beraber izlemek.
Filmden önce sinema gecesi konsepti tasarlamak,
Ev içinde yapılması uygun fiziksel egzersizler yapmak ( ip atlamak, koşmak, yürümek, esneme egzersizleri vb.)
Eee peki, “Hiç mi ödev yapmayacak bu çocuk?”
Özellikle ilkokul öğrencileri için ödev konusu en çok tartışılan konulardan biri. Bazı eğitimciler hiç ödev verilmemesini savunurken, bazıları da verilmesi gerektiğini savunuyor. Verilen ödevlerin niteliği, günde kaç dakika sürmesi gerektiği, çocuğun gelişimine katkıları, sorumluluk alma becerilerine katkısı olup olmadığı da tartışılan konular arasında. Benim kişisel kanaatim, şu pandemi koşullarında hiç ödev olmaması yönünde. Bunun yanında ilkokul öğrencileri ile – çocuğun kendi isteği ve motivasyonu da varsa – günde bir saati geçmeyecek çalışmalar yapılabileceğini düşünüyorum.
Elbette bir reçete yazmak değil amacım. Her çocuğun ilgi ve ihtiyaçları; yetiştiği ortamın koşulları farklıdır. Çocuğunuzun ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda beraber yapabileceğiniz şeyler eminim bu tatile sığmayacak kadar çoktur.
Sağlıklı günlerin gelmesi ve okulların açılması dileğiyle… iyi tatiller.
Cevdet Bayram
Bir cevap yazın