Kendini Tanı
KENDİNİ TANI
Ben bir öğrenme meraklısıyım. Yeni öğrendiğim konuları paylaşmayı seviyorum. Yazarken daha iyi anlıyorum belki de. Askeri lisede, yaz kampındayken bizi takımlara ayırıp, ormanın farklı bölgelerine bırakmışlardı. Elimizdeki haritalar yardımıyla sırasıyla hedefleri bulmamız ve son hedefe takım halinde en hızlı şekilde ulaşarak yarışmayı kazanmamız istenmişti. Çok sonra öğrendim bunun oryantiring sporu olduğunu ve dünyanın her yerinde oynandığını. Ama bizim yarışmamızın bu spordan tek farkı o anda nereden başladığımızı bilmememizdi. Belki de kendimi tanıma sürecim o gün o ormanda başladı. Nereden başladığımı bilmeden elimdeki haritayla bile doğru yolu bulamayacaktım. Önce nerede/ne olduğumu bilecektim ki, nereye gideceğimi/ne olmak istediğimi planlayabileyim. Ne olduğumu anlamaya başlar başlamaz ayrıldım zaten askeri okuldan.
Antik Çağ filozoflarından günümüze gelen “Kendini Tanı” öğretisi, günümüzde de kişisel gelişim veya tercih edilen adıyla sosyal yönetim becerileri eğitimlerinde yer almaktadır. Kendini tanımak neden önemlidir ayrı bir soru, kendimizi nasıl tanıyacağımız ise apayrı bir sorudur. Benim sorum ise her ikisini de içine alıyor. Karşılaşacağımız herhangi bir durumda nasıl bir davranış sergileyeceğimizi biliyor muyuz, ne düşüneceğimizi, ne karar alacağımızı, ya da karşılaştığımız durumların sonucunda verdiğimiz kararlardan ve davranışlarımızdan hoşnut olup olmayacağımızı biliyor muyuz?
Davranış, yeni tanımlamaya göre canlının yaşama verdiği dışsal ve içsel tepkidir. Genel anlamda ise fiziksel hareket olarak verdiğimiz cevaplara davranış demeye devam ediyoruz. “Davranışlarına dikkat et” diyen bir kişinin karşısındaki kişiye düşüncelerine, duygularına dikkat et demediği açıktır ama o duygu ve düşüncelerin sonucu olarak gördükleri fiziksel davranıştan hoşlanmadıkları da bellidir.
Davranışlarımızı belirleyen nedir sorusu kendini tanıma sürecinin ilk sorusu olabilir o zaman. Aslında çocuklar için masallar, hikayeler ve hayat bilgisi dersi ne ise davranış bilimleri de büyükler için odur. Verilen tepki olarak davranış, düşünmek, anlamak gibi bilişsel, sevinmek, üzülmek gibi duyuşsal ve koşmak, oturmak gibi psikomotor olmak üzere üçe ayrılır. İnsan davranışlarını etkileyen temel faktörler şöyle sıralanabilir;
1- Organik Faktörler: Yaş, cinsiyet, sinir sistemi vb. unsurlardan kaynaklanan faktörlerdir.
2- Psikolojik Faktörler: Duygu, ihtiyaç, güdü gibi kişinin içinde bulunduğu psikolojik durumlardır.
3- Ortam: Kişinin içinde bulunduğu fiziksel ve sosyal çevresinin özellikleridir.
4- Geçmiş Yaşantı ve Deneyimler: Kişinin geçmişteki yaşantı ve tecrübeleridir.
5-Tutumlar: Kişinin belli bir olaya, varlığa veya diğer bireylere karşı tutumları, onlar hakkındaki fikirleridir.
Bir başka belirlemeye göre davranışımızı etkileyen faktörler, fiziksel çevre, psikolojik durum, tutum ve beklentiler ile kültür ve tecrübedir. Bu faktörlerden kültür, insanların ihtiyaçlarını gidermek için geliştirdikleri, kullandıkları ve daha sonraki kuşaklara aktarılan tüm bilgileri kapsamaktadır. Kültür, toplumsaldır, öğrenilir, değişebilir, aktarılır, süreklidir, bütünleştiricidir, simgeseldir ve kurallar sistemidir. Kültürün öğeleri ise dil, din, gelenek, görenek, değerler, sanat, dünya görüşü, tarih ve mitlerdir.
Psikoloji, Sosyoloji ya da Kültür konuları ile ilgilenenler tanışmıştır Hofstede ile ama ben tanışalı henüz iki yıl olmadı. Geert Hofstede’nin 1967 1973 yılları arasında, 71 ülkede, 117.000 IBM çalışanı üzerinde gerçekleştirdiği çalışmadaki bulguları ile oluşturduğu “kültür boyutları” literatürde en geçerli ve en çok alıntılanan çalışmadır. Kendimizi ve kültürümüzü tanımak için hem bu boyutları hem de Türkiye’nin nasıl tanımlandığı görmek bir başlangıç olabilecektir. Ve madem ki kültür öğreniliyor, çocuklarımıza hangi kültürü öğrettiğimizi de fark edebiliriz. Belki de bu kültür boyutlarına bir göz atıp toplumuzu ve toplumdaki yerimizi görebiliriz.
Hofstede 4 boyut ile başlayan çalışmasını sonrasında 5’e son yıllarda ise 6’ya çıkarmıştır. Bu sebeple çoğu kaynakta 4 veya 5’e ayrılmış tanımlamalar mevcuttur. Puanlamalar ve tanımlamalar iki uç noktayı gösterse de doğal olarak bu uçlar arasında yer alan farklı açılardan farklı davranışlar sergileyen toplumlar da mevcuttur.
Güç Aralığı Power Distance Index (PDI)
Belirsizlikten Kaçınma Individualism versus Collectivism (IDV)
Bireysellik, Toplulukçuluk Masculinty Versus Feminnity (MAS)
Dişillik, Erillik Uncertainty Avoidance Index (UAI)
Uzun/Kısa Döneme Yönelme Long Term Orientation versus Short Term Normative O. (LTO)
Serbestlik, Kısıtlama Indulgence versus Restraint
Güç Aralığı Boyutu
Bu boyut, bir toplumun daha az güçlü üyelerinin, gücün eşit olmayan bir şekilde dağılmasını kabul etme derecesini ifade eder. Buradaki temel sorun, bir toplumun insanlar arasındaki eşitsizlikleri nasıl ele aldığıdır. Ebeveynlerin çocukları üzerindeki, yöneticilerin çalışanları, öğretmenlerin öğrencileri üzerinde uyguladıkları gücün ifadesi olan bu indekste toplumların puanı yüksek çıkıyorsa yüksek güç mesafesi, düşük çıkıyorsa düşük güç mesafesini ifade etmektedir. Yüksek ölçüde bir Güç Mesafesi sergileyen toplumlardaki insanlar, herkesin bir yere sahip olduğu ve başka bir gerekçeye gerek duymayan hiyerarşik bir düzeni kabul eder. Düşük Güç Mesafesi olan toplumlarda insanlar, güç eşitsizliği için güç dağılımını ve talep gerekçesini eşitlemeye çalışırlar.
Düşük Güç Aralığı | Yüksek Güç Aralığı |
Gücün kullanımı yasal olmalı ve sorgulanmalıdır. | Güç toplumun temel gerçeğidir ve sorgulanması söz konusu değildir. |
Aileler çocuklarına eşitlikçi bir yaklaşım benimser. | Aileler çocuklarına itaat etmeyi öğretmektedir. |
Yaşlı bireyler saygı duyulması ve korkulması gereken kimseler değildir. | Yaşlı bireylere saygı duyulmalıdır ve onlardan korkulur. |
Eğitim öğrenci merkezlidir. | Eğitim öğretmen merkezlidir. |
Hiyerarşi, uyum amacıyla yapılandırılan rol eşitsizliği anlamına gelmektedir. | Hiyerarşi, varoluşsal eşitsizlik anlamına gelmektedir. |
Astlar, kendilerine danışılmasını beklemektedir. | Astlar, ne yapmaları gerektiğinin söylenmesini beklemektedir. |
Çoğulcu hükümetler çoğunluğun seçimine dayanır ve barışçıl biçimde değişir. | Otokratik hükümetler işbirliğine dayalıdır ve devrimle değişir. |
Yolsuzluk azdır, skandallar politik kariyeri sona erdirir. | Yolsuzluk sık görülür ve skandallar ile örtülür. |
Toplumda gelir dağılımı eşittir. | Toplumda gelir dağılımı çok dengesizdir. |
Egemen dini inançlar ve felsefi sistemler eşitliği vurgulamaktadır. | Egemen dini inançlar ve felsefi sistemler tabakalaşmayı ve hiyerarşiyi vurgulamaktadır. |
Ör: Avusturya 11, Türkiye 66, Suudi Arabistan 95
Belirsizlikten Kaçınma
Bu boyut toplumun belirsizlik ve anlam karmaşasına karşı olan toleransını göstermektedir. Belirsiz ve plansız durumlarda ne kadar rahat olup olmadıklarını gösterir. Belirsizlik tahammülü az olan kültürler, bu belirsizlikleri ortadan kaldırmak için çok sıkı kurallar ve kanunlar koyarlar ve sıkı güvenlik ölçütleri belirlerler ve kurallar kolay kolay kaldırılmaz değiştirilmez. Belirsizlikten kaçınmayan toplumlarda ise hayatın içindeki bilinmez durumlar kolay kabul edilir ve her gün yaşanır, bu nedenle heyecan ve stres daha az yaşanır, yaşandığında da kolay kabul edilir. Konulan kurallar her zaman değiştirilebilir. Belirsizliği kabul etmeyen toplumlarda stres ve heyecan durumlarının her biri savaşılması ve alt edilmesi gereken birer durumdur ve yorucudur.
Düşük Belirsizlikten Kaçınma | Yüksek Belirsizlikten Kaçınma |
Yaşamın doğasında olan belirsizlik nispeten kolay kabul edilir. | Yaşamın doğasında olan belirsizlik savaşılması gereken sürekli bir tehdit olarak kabul edilir. |
Huzur, düşük stres ve endişe düzeyi söz konusudur. | Yüksek stres, endişe düzeyi ve nevroz söz konusudur. |
Öznel bir sağlık ve zindelik söz konusudur. | Nispeten düşük öznel sağlık ve zindelik düzeyi söz konusudur. |
Farklı olan merak uyandırır. | Farklı olan tehlikelidir. |
Belirsizlik ve kaos ile uyum söz konusudur. | Belirsizliğe ihtiyaç duyulmamaktadır. |
Öğretmenler bilmiyorum diyebilmektedir. | Öğretmenlerin her şeyi bilmeleri gerekmektedir. |
İş değişimi problem değildir. | Sevmedikleri işlerde kalma eğilimi söz konusudur. |
Yazılı ve yazısız kuralardan hoşlanmama eğilimi vardır. | Bir amaca hizmet etmese dahi, kurallara yönelik duygusal bir ihtiyaç söz konusudur |
Siyasette, vatandaşlar, yetkililere karşı kendilerini yetkin olarak görür ve hissederler. | Siyasette vatandaşlar yetkililere karşı kendilerini yetersiz hissederler. |
Felsefe ve bilimde izafiye ve deneyselcilik eğilimleri görülmektedir. | Felsefe ve bilimde temel değerlere ve önemli kuramlara itimat edilmektedir. |
Ör. Danimarka 23, Türkiye 85, Rusya 95
Bireysellik vs. Toplulukçuluk Boyutu
Bireylerin davranış özelliklerinin grupla olan ilişkisi toplumun bireyci ya da toplulukçu olmasını yansıtır. Bireyci toplumlarda kişiler arasında sıkı bir bağ yoktur ve herkesin kendisine ve yakın akrabalarına sahip çıkması beklenir. Toplulukçu kültürlerde ise insanlar doğar doğmaz güçlü ve birbirine sıkı bağlarla bağlı toplumun bir parçası olurlar. Kişisel hedef ve çıkarların topluluk hedef ve çıkarlarına baskın gelmesi bireyselci toplum göstergesidir.
Bireyselcilik | Toplulukçuluk |
Toplum genelinde, birey sadece kendisi ve yakın aile çevresi ile ilgilenmektedir. | Toplum genelinde, birey yaşamı boyunca sadakatle koruyacağı geniş bir ailede dünyaya gelmektedir. |
Ben bilinci hakimdir. | Biz bilinci hakimdir. |
Gizlilik haktır. | Ait olma olgusuna vurgu yapılmaktadır. |
Açık açık konuşmak normaldir. | Uyum her zaman korunmalıdır. |
Diğerleri, bireyler olarak sınıflandırılmaktadır. | Diğerleri grup içi, grup dışı olarak sınıflandırılmaktadır. |
Her bir bireyin kendisine özgü fikirleri vardır. | Düşünceler grup içi üyeleri tarafından önceden belirlenmektedir. |
Normların geçersizliği suçluluk duygularına yol açar. | Normların geçersizliği utanç duygularına yol açar. |
Dil kullanımında ben sözcüğü vazgeçilmezdir. | Ben sözcüğünün telaffuz edilmediği diller söz konusudur. |
Eğitimin amacı nasıl öğrenileceğinin öğrenilmesidir. | Eğitimin amacı nasıl yapılacağının öğrenilmesidir. |
Görev kişisel ilişkilerin önünde gelmektedir. | Kişisel ilişkiler görevin önünde gelmektedir. |
Ör. ABD 91, Türkiye 37, Çin 20
Erillik vs Dişilik Boyutu
Cinsiyetten bağımsız olarak yarışmacı ve kavgacı toplumların eril, duyarlı ve uyumlu toplumların dişil olarak tanımlandığı boyuttur. Eril toplum, atılganlık, para kazanmaya önem verme, materyalist eğilimler, başarıya önem verme gibi özellikler sergiler. Dişil kültür ise insanın ön planda olduğu, şefkat, merhamet, nezaket, sadakat, sevgi dolu olmak gibi özellikler içermektedir.
Dişilik | Erillik |
Cinsiyetler arasından duygusal ve sosyal roller çerçevesinde ayrım asgaridir. | Cinsiyetler arasından duyg11usal ve sosyal roller çerçevesinde ayrım azamidir. |
Erkek ve kadınlar mütevazi ve sevecen olmalıdır. | Erkekler öz güvenli ve hırslı olmalıdır, kadın da öz güvenli ve hırslı olabilir. |
Aile ve iş arasında denge olmalıdır. | İş aile üzerinde hakimdir. |
Güçsüzlere yönelik bir sempati söz konusudur. | Güçlülere yönelik bir sempati söz konusudur. |
Hem anne hem de baba olaylarla ve duygularla uğraşmaktadır. | Baba olaylarla, anne duygularla uğraşmaktadır. |
Hem erkek hem de kız çocuk ağlayabilir ama asla kavga etmemelidir. | Kız çocuğu ağlar, erkek çocuk ağlamaz; erkek çocuk direnebilir, kız çocuk kavga etmemelidir. |
Çocuk sayısına anne karar vermektedir. | Ailenin büyüklüğüne baba karar vermektedir. |
Siyasi pozisyonlara bir çok kadın seçilir. | Siyasi pozisyonlara az sayıda kadın seçilir. |
Din insan odaklıdır. | Din tanrı veya tanrılar odaklıdır. |
Cinsellik ile ilgili maddi tutumlar, cinsiyet üzerinde ilişkilendirilen bir yoldur. | Cinsiyet ile ilgili ahlaki tutumlar, cinsiyet üzerinde gerçekleştirilen bir yoldur. |
Ör. İsveç 5, Türkiye 45, Japonya 95
Uzun vs Kısa Döneme Yönelme
Kısa dönemli yaklaşıma sahip toplumlarda insanlar arası ilişiklerde statü önemli bir yere sahiptir, bu sebeple maaş, terfi vb. getiriler hedeflenir.. Utanmak, bu toplumlarda önemli bir duygu değildir. Elde edilen maddi ve manevi gelirin küçük bir kısmı gelecek için birikime/yatırıma çevrilir. Uzun dönemli düşünen toplumlarda değerleri koruma, bağlılık ve büyüklere saygı ön plandadır, maaş ve terfiden çok uzun vadede o işten alınacak tatmin ön plandadır.
Kısa Döneme Yönelme | Uzun Döneme Yönelme |
Bireyin yaşamındaki en önemli olaylar geçmişte olmuştur ve şu anda olmaktadır. | Bireyin yaşamındaki en önemli olaylar gelecekte olacaktır. |
İyi bir insan her zaman aynıdır. | İyi bir insan koşullara uyum sağlayandır. |
İyi ve kötüye ilişkin kesin evrensel kurallara inanç söz konusudur. | Neyin iyi veya kötü olduğu duruma göre değişebilmektedir. |
Gelenekler gizlidir. | Geleneklerin yeni koşullara göre uyumlaştırılması söz konusudur. |
Aile Yaşamı zorunluluklar tarafından yönlendirilir. | Aile yaşamı paylaşılan görevler tarafından yönlendirilir. |
Bireylerin ülkesiyle gurur duyması gerekmektedir. | Diğer ülkelerden öğrenmeye çalışılmalıdır. |
Başkalarına hizmet önemli bir hedeftir. | Sabırlı olma ve azim önemlidir. |
Sosyal harcama ve tüketim vurgulanmaktadır. | Büyük tasarruf teklifi, yatırım için kullanılabilir fonlar vurgulanmaktadır. |
Öğrenciler başarıya ve başarısızlığa katkıda bulunur. | Öğrenciler başarıyı çabaya ve başarısızlığı çaba eksikliğine bağlarlar. |
Fakir ülkelerin ekonomik büyümesi yavaş veya çok azdır. | Ülkelerin hızlı ekonomik büyümeleri refah seviyeleri kadardır. |
Ör. Mısır 7, Türkiye 46, Güney Kore 100
Serbestlik vs. Kısıtlama
Serbestlik, yaşamdan zevk almak ve eğlenmekle ilgili temel ve doğal insan dürtülerinin nispeten özgür bir şekilde serbest kalmasını sağlayan bir toplumu ifade etmektedir. Kısıtlama ise, ihtiyaçların tatmin edilmesini önleyen ve katı sosyal normlar aracılığıyla düzenleyen bir toplumu temsil eder. Kitap okuma, sanata ilgi, okul aktiviteleri, ailelerin birlikte geçirdikleri zaman dilimlerindeki anlayışlarda bile bu boyutu izlemek mümkündür.
Ör. Bulgaristan 16, Türkiye 49, Avustralya 71
Türkiye’nin aldığı ortalama puanlar ilgili boyutlar için yukarıda yazılmıştır. İçinde bulunduğumuz toplumu tanımalıyız, kendimizi tanımalıyız ama bir de toplumla ne kadar uyum içerisinde olduğumuza da bakmalıyız belki. Sağlıcakla…
Kaynakça
Ş.Karaca, N.Gümüş. Kültür ve Tüketim, 2018.
Oktay Ön, Kendi Kararları Üzerinde Durabilmek Eğitim Notları, 2018.
Bir cevap yazın