Biz Hala Çöp Adam Çiziyoruz!
Merhaba, nasılsınız. Bu yazıyı okumaya niyetlendiyseniz bir kağıt kalem alın ve bana bir insan resmi çizin? Çizdiniz mi? Teşekkür ederim. Haydi başlayalım okumaya.
Okulöncesinden başlayarak çocuklarla, ergenlerle, gençlerle ve yetişkinlerle yaptığım sanat yönelimli çalışmalarda istisnasız rastladığım “Ben hala çöp adam çiziyorum, çöp adam bile çizemiyorum” cümlesi kültürümüze kaynaşmış durumda. Siz de mi çöp adam çizdiniz? Yalnız değilsiniz? Yaşadığımız toplumsal süreçleri incelediğimizde bu cümleyi anlamak hiç de zor gelmiyor bana ve üzülmek de öyle. Sanatın insanı etkileme gücü günlük yaşamdan akademik faaliyetlere kadar davranışlarımızda kendini gösteriyor. Yaşamda hiç bir şey bir süreç geçirmeden, yaşanmadan, sorgulanmadan, planlanmadan kendiliğinden gelişim, uygarlık, estetik, insan olmayı yaratmıyor. İnsan olma sürecinde sanatın etkisini yadsımak akademik başarıya, hırsa, paraya, statüye tapan nesiller yetiştiriyor.
Anne babalara her zaman şunu sorarım, yanıt almak için değil düşünmeleri için. Kendine yeterli, insanları ve kendini seven, kendini ifade edebilen, siz olmasanız da hayatta kalabilen bir insan mı yetiştirmek istiyorsunuz yoksa sadece kendini düşünen, statüsü olan, akademik olarak çok başarılı, hırslı bir insan mı? İkisi de olmaz mı derseniz olabilir belki bunu sanatla başarabiliriz. Ama unutmayın ki kendine yeterli bireyler her zaman hayata daha iyi tutunurlar.
Neden hala çöp adam çiziyoruz sorusunun yanıtını biraz sorgulayalım. Evrensel olarak çocuk resim gelişim dönemlerini ele alarak başlayalım. Pek çok araştırma sonucu hemfikir olunan resim gelişim dönemleri 5 maddede ele alınabilir:
Karalama Dönemi (2-4 yaş)
Çocuğun ilk deneyimleri, her yere iz bırakma, çizme, noktalama, karalama (Kellog bu dönemde 20 çeşit karalama şekli tespit etmiştir) dönemidir. Zihinsel ve bedensel gelişime paralel olarak resim dönemleri de gelişme gösterir. Bu dönem evrensel olarak tüm çocuklar için benzerlik gösterir. Çocuk gelişigüzel karalamalardan 3-4 yaşa doğru yuvarlak çizmeye insan başı çizmeye başlar. Bu dönemde gelişigüzel karalamalar anlamsız gibi görünse de çocuk aslında simgelerle bir şeyler anlatıyor, duygu ve düşüncelerini ifade ediyordur..
Ebeveynler, öğretmenler, eğitimciler ve yetişkinler olarak bu dönemde önemli olan çocuğun el kasları bir şeyleri tutabilir hale geldiğinde hiç bir şeyimiz yoksa bile eline bir kurşun kalem ve boş bir kağıt vermektir. Çocuğun karalamalarına karışmamak, özgürce karalaması için destek vermektir. Çocuk bir şey karalayıp bu anne derse elinden kalemi alıp bir anne başı çizmemektir doğru olan. Bırakın istediği kadar çizsin, boyasın, kağıt kullansın. Bu dönemde desteklenen çocuk zihinsel gelişimle birlikte diğer dönemlere daha donanımlı girecektir.
Şema Öncesi Dönem (4-7 yaş)
Çocuk bu dönemde zihinsel olarak gelişmiş, nesne korunumu ve sürekliliğini farketmiş, çevresindeki kişilerle özdeşleşmeye başlamıştır. Çocuğun çizimleri gördükleri, hayalleri, çevresindeki nesneler üzerinedir. Bu dönemde çocuk çizdikleri üzerine hikayeler uydurmaya başlar. El kasları daha iyi olduğu ve parmaklarını daha iyi kullandığı için resimleri şekillenmeye ve renklenmeye başlar. Hayal dünyalarında nasıl istiyorlarsa öyle yaparlar. Onlara bulut mavi olur demeyin istiyorsa yeşil bulut yapabilsin. Özellikle bu dönem çocuğun resme ve sanata yaklaşımının temellendiği dönemdir. Yetişkinler olarak yaptıklarına ve uydurduğu hikayelere müdahale etmemeliyiz. Çocuk ancak 7 yaşına doğru bir insan resmi çizebilir olgunluğa ulaşmadan ona doğrusunu çizdirmeye çalışmayın. Aslında önemli olan iyi bir ressam olması değildir derdimiz, sanat gücüyle kişiliğinin beslenmesi, estetik algısının gelişmesidir önemli olan.
Şematik Dönem (7-9 yaş)
Çocuğun okula başlamasıyla gerçeklik algısı artar, toplumsal yaşam ve kurallarla tanışmaya başlar. Somut işlemler dönemi olan bu dönemde gerçekliği daha iyi algılar somut ve soyut olanı ayırt etmeye başlar. Resimlerinde insan çizerken büyük küçük olmasına, yakınlığa uzaklığa, perspektife, renklere dikkat etmeye başlar. Gerçeğe yakın çizme isteği çevresel kurallarla aşırı vurgulanırsa bu dönemde çocuğun sanata olan ilgisini yok edebilir. Bu nedenle gelişimsel olarak bir süreç yaşıyor ve bu sürece müdahale etmemek neden öyle çizdin, boyadın öyle olur mu vb. cümlelerden kaçınmak gerekir. Bırakın çocuğunuz kurallarla çarpışırken sanatla özgür olsun.
Gerçeklik Dönemi (9-12 yaş)
Bu yaşlarda çocuklar başkalarından ve akranlarından etkilenmeye başlarlar ve her şeyi gerçeğine göre çizmek yapmak daha da önem kazannır. Daha ayrıntılı, daha gerçekçi, mekan ve oranların farkında çizimler yapmaya başlarlar. Daha gerçekçi çizimler yapmaya çalıştıkları için de hikaye uydurmalar ve hayallerini anlatmaları azalır.
Görünürde Doğalcılık Dönemi (12-14 yaş)
Ergenlik dönemiyle renk kullanımı artar ve soyut şeylere yönelirler. Kendi istedikleri gibi çizim ve renk kullanmaya başlayarak tekrar yaratıcı bir dönem yaşarlar. Yine çevreyi gerçekçi çizmeye çalışır ve taklit resimler de yaparlar. Gelişimleri gereği iyi yapmak isterler.
Yetişkinler olarak, çocuk resim veya sanat alanlarına doğru eğilimli ve istekliyse doğal olarak onu desteklemeliyiz. Bazılarımız çok yetenekli olabilir ve sanatçı olabiliriz ama dünyayı daha güzel kılmak için iyi bir sanat alıcısı da olmamız gerekir. Derdimiz şudur ki yetenekli olmak gerekmiyor her insan sanatla uğraşmalı ve dünyaya estetik bir katkı sunmalıdır, dünya ancak böyle güzelleşebilir. Renklerden zevk alan biri ancak çiçekleri koruyabilir, doğayı seven biri ancak renkleri sevebilir, insanı seven biri ancak yaşanılır bir dünya için çalışabilir. Hala çöp adam çiziyor, ev resmi çizin dendiğinde tek katlı, dereli, ağaçlı bir ev çiziyorsak nesillerdir durup düşünmek gerekmez mi? Eğitim, kültür, toplum bize ne yapıyor? Farkında olmak başlamaktır ne dersiniz?
Çocuk resimleri kişilik veya zeka ölçümü için de klinik olarak kullanılmaktadır. Sadece şunu unutmayalım lütfen çocuğun her resminde, çizdiğinde bir şey aramayın, onun yanında gereksiz yorumlar yapmayın, her çizgiden bir anlam çıkarmayın. Gerekiyorsa bu işi uzmanlarına bırakın.
Yetişkinler olarak yapabileceğimiz en iyi şey onları sanatla ilgilenmeye teşvik etmek, güdülemektir ve bu ancak faaliyetlerinde özgür bırakarak yapılabilir. Malzeme sağlayın, ortam yaratın, sanatla ilgili etkinliklere katılmasını sağlayın, avm gezmek yerine, belki böyle dünyayı değiştirebiliriz.
EN BASİT YOLU ÇOCUKLARINIZA BİR DUVAR VERİN İSTEDİKLERİ GİBİ ÇİZSİNLER BOYASINLAR. ANLATAMADIKLARI DUYGU VE DÜŞÜNCELERİ YANSITSINLAR. SANAT İÇİMİZDEKİNİ DIŞA ÇIKARIR SANAT İYİLEŞTİRİR.
Yeni bir yazıda buluşmak umuduyla, bu gün sanatla ilgili bir şey yapın.
Fatma Önalan Akfırat
Bir cevap yazın